“Zulme Seyirci Kalmayın”
Konuşuyor Dışişleri Bakanı
“Dünyanın gözü önünde bu kadar da Filistinli öldürülür mü?”
Zalim’e zulmün kantarını kaçırdığı için kızıyoruz
Riyakarlığın dibine vurmuşuz
Filistin için bir mesaj atıp; 5 milyon yollayarak olsa olsa kendi sırat köprümüzü finanse eder
Doğru düzgün işletemediğimize inandırıldığımız noktada Ofer’e ihale ederiz biz
Damla ile Filistin’e, kepçe ile İsrail’e verirken;
bir düğünde sıktığımız kurşun kadar puşta sıkmayız biz
Açığa çıkan İmansızlığımızı,
Açığa çıkan Şahsiyetsizliğimizi,
Açığa çıkan apışımızı kapatmaya çalışırız pankartlarla, mitinglerle
İmansızlığımızı İmam’larla örteriz; bizim için özel yetiştirilen İmam’larla
Öldüğünü kabul etmeyen hayalet bir ulusa dönüşmüşüz
Küresel zulmün kapalı tribününe oturtmuşlar bizi
Karşıdaki “kanarya” locasına da;
Paşalarından , bürokratlarına,
Tayyip’lerinden, Mehmet’lerine;
Aziz’lerinden, Rahmileri’ne
o çok “böyük büyüklerimizi” oturtmuşlar
Sahadaki kanlı oyunu seyredip duruyoruz
Keşke sadece seyretsek
Biz değil miyiz
Cezayir katledilirken Fransa’ya arka çıkan
Lübnan’da “Müslüman kardeşlerimiz” boğazlanırken, askeri uçaklarımızla mühimmat taşıyan
Çeçenistan’ın liderlerinin füzelerle kafalarının uçurulmasına vesile olan cep telefonlarını biz hediye etmedik mi
Irak’taki çocukların üzerine düşen füzelerin nizamiyesinde biz nöbet tutmuyor muyuz
Herşeyi bırakın
Muavenet’imizi vurdu; dünya alem duydu
Kaptan köşkünde eriyip metale yapışan o canlarımızı kaç eski gemi ile değiş tokuş ettik
Askerine sahip çıkmayan komutanı en kötü ihtimalle tarih yargılar;
Askerine sahip çıkmayan Millet’i yargılayan çıkmaz mı zannettik
Riyakarlığın dibine vurmuş, hayalet bir ulus olmuşuz
Mehmet Ali’nin don indirmesine seyirciyiz
Ahlak’ın sahtesini, daha sahtesinden; ancak apış arasına tuttuğumuzda ayırtedebiliyoruz
Doların sahtesini ultraviole ışıkla; Ahlak’ın sahtesini televizyon ışığında test ediyoruz
Fenerbahçe’nin “hak”kını hakemler yemeye görsün; sokaklara dökülüyoruz
Bu ülkenin sokaklarına, köylerine, tarlalarına her gün kamyonlarca çiğnenmiş hak dökülüyor; üzerinden atlayıp devam ediyoruz
Bu ülkenin en büyük müteahhiti de, en büyük STK lideri de Aziz Yıldırım
“Fenerbahçe” ayağını biz kapalı tribünden;
NATO ayağını büyüklerimiz kanarya locasından idare ediyor
Sonra bir de utanmadan AB fonluyor diye kızıyoruz
Yalçın Küçük Hoca yine doğruyu, yine eksikle karıştırıp servis ediyor önümüze
(Ağzı kokanların mentole sarıldığı gibi sarılıyoruz yazdıklarına; o ferahlık duygusu midemizi doyurmuyor ama dışarıya üflerken hoş kokuyoruz; “ALLAH’ı var”)
“Biz Müslüman değil, Putperestiz” derken
Kendinden başka bir şeye tapacak kadar “başkasını” görebilen putperestleri
Kendinden başka bir şeye tapmayan egoperestlerle aynı çukurun dibinde eşitliyor
Biz buna “küçükizasyon” diyoruz
Sabetay’la Sabetaycıyı
küçüklükle, aşağılık olmayı aynı şey zannetmemize yarıyor; not ediyoruz
Riyakarlığın dibine vurmuşuz, derinlik sarhoşluğu ile karıştırıyoruz
Papa’nın ayağının dibinde AB anayasası imzalayan “İslamcı” bir Başbakanımız
Askerinin başına çuval geçirenlerle “Terör” konferansı düzenleyen “Atatürkçü” bir Genelkurmay Başkanımız
İT’in tezlerinden medet uman MİT’çilerimiz
Ülke ajan kaynarken El-Kaide militanı yakaladığı için övünen Emniyetçilerimiz var
Riyakarlığın dibine vurmuşuz, yok bize ağlayan
O yüzden ben Filistin’e yardım etmiyorum şahsen
Hani sorduklarında; bir gün ister Sırat köprüsünde;
ister içki sofrasında, Galata köprüsünde;
“BeHİÇ o kadar konuşuyorsun da , ne yaptın diye”
Koca bir HİÇ diyebilmek için
Üç adım yol tepip, üç kuruş yollamış olmayı;
3 yaşına girememiş bir çocuğun kaderine 5 kuruşla ortak olmayı
reddediyorum ve SEYREDİYORUM bu zulmü
Benim seyrim üzerinden “reyting” yapıyorlar ve zulm bu reyting üzerinden derinleşiyor, çoğalıyor
Mehmet Ali o donu indirdiğinde de
“Gazze’ye günlerdir elektrik verilemiyor” altyazısı geçtiğinde de
değişmiyor yüz ifadem
Riyakarlığın dibine vurmuşum; nasırlarımı zırh yapmışım
Telafer’de katliam olurken; Afganistan’a ABD için jandarma olan bir Millet’in evladıyım ben
Anadolu’nun altı cevher kaynarken, üstündeki çocuğu doğru düzgün besleyemeyen bir Devlet’in sahibiyim ben
Ben kim, seyirci olmak kim
Bu zülm bensiz olmazdı;
bu küresel oyun bensiz sahne alamazdı
İşte o yüzden
Ortağıyım; sapına kadar ortağıyım ben